Hakkımızda

‘Beyaz Mürekkep’ Ailesi Kimdir?

Zamanın bambaşka köşelerinde birbirinden habersiz yaşayan beş güzel insan, bir gün büyük bir tevafuk eseri tanışmış, hayatlarının küçük bölümündeki bu tanışma sayesinde aralarında kaleme ve kitaba dayanan sıkı bir dostluk kurmuşlardı.

Edebiyata ve kaleme olan inançları, onları hem bir arada tutuyor hem de evvelden beri akıp giden zulmet seline karşı set olabilmek için durmadan yazmaya teşvik ediyordu.

“Mürekkebin aktığı yerde kan durur.” ilkesi etrafında kenetlenip huzuru, mutluluğu ve birbirlerini buldukları kütüphane masalarında bir gün otururken, okuma ve yazmanın atbaşı gittiği bir edebiyat hareketi başlatma fikri geldi akıllarına.

Asırlardan beri en az iyiliğin ve barışın varlığı kadar kendini hissettiren zulüm bulutlarına rağmen insanoğlunun yeryüzünden silinip yok olmaması, bir yerlerde hala umudun var olduğuna dair inançlarını ateşliyordu.

İşte bu kara bulutları, yokluğun hiç keşfedilmemiş mezarlığına gömecek şeyin edebiyat olduğunu düşünen bu beş insan, başlattıkları harekete “Beyaz Mürekkep” adını verdiler.

Çünkü dünyanın her yerinde saflığı, huzuru ve güveni temsil edip tüm renklerin bir araya gelmesiyle oluşan beyaz ışık sayesinde insanlığın karanlık tarafını aydınlatmak ancak kalemlerden akan mürekkeple mümkün olabilirdi.

Bu ilke etrafında tıpkı kurşunlanmış yapılar gibi mürekkep olan, bir araya gelen bu beş kalem, çıktıkları edebiyat yolculuğunda acıyı güzele, kötüyü iyiye çevirebilmek için hayata sanatla değer katmayı kendilerine düstur edindiler. Çünkü kalemin yani sanatın hepimizden daha canlı ve daha diri olduğuna inanıyorlardı.

İşte bu inanç onları bu blokta bir araya getirdi ve adını ‘Beyaz Mürekkep’ koydular. İnsanlara dinlemeyi, düşünmeyi ve sorgulamayı aşılayan bir sanat ve edebiyat hareketiyle dolup taşacak bir dünya için şimdi kalemlere sıkı sarılma vakti…

Beyaz Mürekkep